UNICEF’in COP21 olarak bilinen 21. Birleşmiş Milletler iklim değişikliği konferansı öncesinde yayınladığı bir rapora göre, bugün yarım milyonu aşkın sayıda çocuk sellerin son derece sık görüldüğü yörelerde, 160 milyon çocuk da şiddetli kuraklığın hüküm sürdüğü yerlerde yaşamaktadır; bu çocuklar iklim değişikliğinin en büyük mağdurlarıdırlar.
İklim değişikliği yaşanıyor ve dünyadaki hemen hemen her çocuk bundan etkilenecek. Çocuğunuzla iklim değişikliği hakkında konuşmak birçok ebeveyne zor gelebilir. Çocukları zarar görmekten ve endişe duymaktan korumaya çalışmak doğaldır; ancak çocuğunuz belirli bir yaştaysa, okulda, çevrimiçi ortamda veya arkadaşlarından iklim değişikliği hakkında bir şeyler duyma ihtimali yüksek.
İklim değişikliği her gün biraz daha bizi etkiliyor. Ailelerimizden istediğimiz yağmurluklar botlar rafları bekliyor. Temiz hava, temiz su , temiz gıda tüm insanlığın hakkıdır. İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ İÇİN ÖNLEM ALALIM, HEMEN ŞİMDİ, GEÇ KALMAYALIM,YERYÜZÜ HEPİMİZİN
Pek çoğumuz hala iklim değişikliği dendiğinde kuzey kutbunda yiyecek bulamayan kutup ayılarını ya da pasifik okyanusunda gerçekleşen büyük fırtınaları düşünüyoruz. İklim değişikliği bazılarımız için dünyanın uzak köşelerinde yaşanacak, bambaşka insanları etkileyecek bir felaket gibi görünüyor.
Oysa küresel ısınmanın etkileri evimizin kapımıza dayandı bile. Yağmurlar yağmıyor, havalar soğumuyor, mevsimler değişiyor. Yağsa bile yağan eski bildik yağmur değil; ya fırtınalar ya seller görüyor, ya hortumlarla boğuşuyoruz; boğuşuyoruz da sadece adını telaffuz etmek de zorluk çekiyoruz.