Ada Anaokulları Rehberlik Birimi
Özgüven kişinin çevreden gelen düşünceleri değerlendirerek kendi kimliğine yönelik yaptığı bir değerlendirme olarak tanımlanabilir. Çocuk çevresinden aldığı tepkiler doğrultusunda kendine ilişkin olumlu ya da olumsuz bir benlik algısı edinir. İlk üç yaşta çevresindeki kişilerin tutumları çocuğun güven duygusunda etkilidir. Çevreden gelen görüşler olumlu ise çocuğun özgüveni olumlu yönde gelişir. Olumsuz ise, çocuk değersiz ve beceriksiz bir varlık olduğuna inanmaya başlayacaktır.
Okul öncesi döneme kadar çocuğun özgüveni anne ve babanın çocuğa yönelik tutum ve davranışlarıyla biçimlenir. Beklentiler, övgüler, eleştiriler, gülümsemeler, kızgınlıklar… Okul öncesi dönem itibariyle de öğretmen, arkadaşlıklar ve içinde bulunduğu diğer çevrelerin görüşleri çocuk için önem kazanmaya başlar. Çocukluk yıllarından itibaren anne babaları ve çevrelerindeki diğer yetişkinlerin kendisi ile ilgili düşüncelerine tanık olan çocuk büyüdükçe bu düşünceleri kendi davranışlarına yansıtmaya başlar. Artık çocuk ergenlik döneminde sahip olduğu özgüveni davranışlarıyla gösterir. Farklı zaman ve ortamlarda her insanda olduğu gibi çocukların kendilerine güvenleri de değişebilir. Her ortama ayak uy durduğunu düşündüğünüz çocuğunuz yeni başladığı bir okulda sizden ayrılmakta sizi şaşırtacak şekilde zorlanabilir. Okul başarısı yüksek olan ve akademik becerileri ile ilgili kendine güven duyan bir çocuk sosyal ilişkilerde daha güvensiz davranabilir. Aile içinde yüksek güven duygusugla davranan bir çocuk dış ortamda çekingen tavırlar sergileyebilir. Tabi ki birçok anne baba çocuklarının her durum ve ortamda güvenli davranışlar sergilemesini ister. Ancak çocuğun özgüvenli olması her şeyi yapabilmesi demek değildir.
Çocuk kendisiyle ilgili neyi başarıp neyi başaramayacağını fark ettiğinde, geliştirilmesi gereken özellikleri için çaba gösterebildiğinde ve kendinde değiştiremeyeceklerini kabul edebildiğinde güvenli bir birey olmaya başlayacaktır. Özgüveni olan birey yeteneklerinin farkındadır, başkalarının onayına da ihtiyaç duymaz. Özgüveni eksikliği olan çoculdarm yaşadığı zorluklar okulda ya da diğer yaşam alanlarında kendini belli eder. Çocuklarda özgüvenin yetersiz gelişmesinin birçok nedeni olabilir. Bunlardan biri aşırı koruyucu davranan ailelerdir. Aşırı koruyucu ebeveyn tutumu çocukların zorluklarla karşılaşmasını önlemek için çocuğun yapması gereken şeyleri yapar, çocuk adına düşünür. Çocuğun bütün sorumlulukları aile tarafından üstlenildiğinde çocuk kendi problemlerini çözme becerisini kazanamaz. Çocuğun kendine güvenini azaltan etkenlerden diğeri mükemmeliyetçi anne babaların tutumlarıdır. Çocuğun hatalı davranışında kişiliğini eleştirmek özgüveni zedeleyen bir davranıştır.
Çocuğun başkalarıyla kıyaslanması da özgüvenini azaltan bir tutumdur. Başkasıyla kıyaslanan çocuk kendini güvensiz ve yetersiz hisseder. Aşırı özgüven de kişilik gelişimi için sağlıklı değildir. Aşırı özgüvenli çocuklar hata yapmaktan korkma, mükemmeliyetçilik, başarısızlığa ya da kaybetmeye tahammül edememe, kendini üstün görme ve gösterme gibi davranışlar sergileyebilir. Aşırı özgüvenin nedenlerinden biri fazla motivasyondur. Anne babanın çocuktan beklentisi yüksektir. Çocuk için aileyi mutlu etmek önem kazanır ve olduğundan farklı davranışlar içerisine girebilir. Yanlış kullanılan övgü de aşırı özgüvene neden olabilir. Bu nedenle çocuğun kişiliğinin değil çabalarının, becerilerinin övülmesi gerekir.