Anaokuluna başlamak hem aile hem de çocuk için büyük bir adımdır. Okul öncesi eğitimle çocuğun gelişimi desteklenir ve okul yaşamının temelleri atılır. Çocuğun ilk sosyal ortamı olan
aileden ayrılışı, yeni bir ortamla ve o ortamın kurallarıyla tanışması bazı uyum sorunlarının
yaşanmasına da neden olabilmektedir. Her çocuk uyum sürecinde farklı tepkiler gösterebilir.
Bu nedenle ailenin çocuğunu tanıması ve doğru tutumlar sergilemesi önemlidir.
Çocuğun okul çağına dek içinde yaşadığı ve uyum sağladığı, kendini kabul ettirdiği ev
ortamından ayrılarak farklı bir ortama geçişi çocuk ve aile için belli bir uyum sureci gerektirir.
Uyum sürecinde en sık rastlanan sorun anneden ayrılma kaygısıdır. Bu kaygıdan dolayı
çocukta kaçınma davranışı gözlenir. Bazı çocuklar bu kaygıyla daha kısa sürede başa
çıkabilirken bazıları daha fazla desteğe ihtiyaç duyabilir. Okula uyum süreci yaklaşık 2-3 hafta
sürebilmektedir ancak kimi çocuk için bu süreç daha da uzayabilir. Sürecin nasıl geçeceğini
belirleyen etkenlerden biri çocuğun okula hazır oluş derecesi diğeri ise ailenin kararlı ve
tutarlı davranışlarıdır.
Çocuğun henüz okula gelmenin anlamını kavrayamaması da uyumu zorlaştıran
etkenlerdendir. Ailenin evdeki anlatımlarının yanı sıra okulda yaşadığı tecrübeler burada
önemli rol oynayacaktır.
AİLELER NASIL DAVRANMALIDIR?
Ailenin göstereceği kararlılık ve sabır çocuğun okula uyumunu arttıracaktır.
Neden okula geldiği anlatılmalıdır.
Ailenin okula ve öğretmene duyduğu güven çocuğun da güvenmesini sağlayacaktır.
Özellikle annenin kaygılarının çocuk tarafından hemen hissedildiği unutulmamalıdır.
Anneden öğretmene teslim edilen çocuğun öğretmenini benimsemesi ve onu ayıran
değil, destekleyen kişi olarak hissetmesi sağlanmalıdır. Çocuğu okula getiren kişinin
(anne, baba, bakıcı…vb) iyi niyetli de olsa ortama müdahale edici tavırları (sürekli
ikna etmeye çalışmak, tehdit içeren konuşmalar, kızmak ya da aşırı fiziksel temasta
bulunmak) çocuk ve öğretmen arasında sağlıklı bir iletişim sağlanmasını
geciktirebilmektedir. Bu nedenle ebeveynin çocukla mümkün olduğunca az iletişim
kurması, öğretmene güvenerek kontrolü ona bırakması önemlidir.
Okula zamanında gelinmesi ve erken gelerek uzun bekleyişlerin yaşanmaması
gereklidir. Aynı şekilde okul bitiminde çocuk tam zamanında alınmalı ya da servisle
geliyorsa evde mutlaka onu karşılayacak bir kişinin olduğu mesajı çocuğunuza
verilmelidir. Bu nedenle çocuk okula geliş gidiş saatleri hakkında bilgilendirilmelidir.
Evde çocuğun gelişimine uygun şekilde öz bakım becerilerini gerçekleştirmesi
sağlanmalıdır; çünkü kendi kendine yetebilen çocuğun uyumu çok daha hızlı
gerçekleşecektir.
Evde okulla ilgili doğrudan sorular sormak yerine gününün nasıl geçtiğini sorarak
sohbet başlatmak daha doğru olacaktır. Anlatmak istemeyen çocuk
zorlanmamalıdır. Aile kendi gününü paylaşarak örnek oluşturabilir.
Ayrılmakta zorlandığı durumlarda vedalaşmayı kısa tutmak ve geri geleceğinizi
söyleyerek yanından ayrılmak daha uygundur.
Okul çocukların gittiği bir yer olarak tanıtılmalı ve anne/babaların neden okulda
kalamayacağı çocuğa açıklanmalıdır.
Tüm aile üyelerinin ve çocukla ilgilenen kişilerin çocuğa okulla ilgili güven verici
konuşmalar yapması ve aynı tutarlılıkla davranması önemlidir.
Çocuğun okul ortamına alışabilmesinde tüm aile üyelerinin ödün vermeden kararlı
bir tutum izlemesi sağlıklı bir uyum süreci için gereklidir.
Elvan UCUR
Uzman Psikolojik Danışman