Çocuklarımıza özgürlüğü öğretmeli, ancak limitleri ve kuralları içselleştirebilmelerine
model olmalıyız.
Kurallar çocuklarımıza ne yapmamalarını belirttiği gibi ne yapmaları gerektiğini de
belirtir. Çocuğumuza koyduğumuz kurallar onları sınırlamak yerin, onlara sınırları olan
dünyada özgürce nasıl hareket etmeleri gerektiğini öğretir. Bazen ebeveynler çocuklarına
“hayır” demekte zorlanırlar, onlara kıyamazlar fakat önemli olan her şeye hayır demek değil
zamanında ve yerinde “”hayır “ diyebilmektir.
DOĞRU YERDE “HAYIR” DİYEBİLME
Dış çevreyi keşfetmesi için çocuğa tanınan zaman onun için her anlamda olumlu bir
süreçtir. Ona koyduğunuz kurallarla onun keşfetmesine yardımcı olabilirsiniz. Yaşadığımız
çevre koşullarına uygun yaşaması gerektiğini her istediğini her istediği anda yapamayacağını
bu şekilde içselleştirip daha uyumlu ve daha kolay yaşayacaktır. Çocuklar belirli yaşlarda her
şeye karşı daha meraklı olurlar. Onların merak ettikleri veya peşinden gitmek istedikleri
şeylerin onlara uyup uymadığını anlatmak ebeveynlere düşer. Bazı Anne- Babalar
çocuklarının meraklarına ket vurmamak için, çocukları için tehlike içeren durumlarda bile
bazen gömemezlikten gelip, görerek öğrenmesini isteyebilirler. Bu bazı durumlarda işe
yarayabilir fakat gerçekten tehlike içeren durumlarda Anne- Babanın “hayır, bunu yapmazsın”
demesi çocuğun ihtiyacı olan bir duygudur. Eğer sizler Anne- Babaları olarak onları
tehlikelerden korumazsanız, o zaman dünya onlar için tehlikelerle dolu bir ortam olacaktır.
Çocuk kendi kurallarını kendisi koyamaz, kuralın ve yasakların olmadığı bir yerde de kendini
güvende hissedemez. Kendini güvende hissetmeyen ve korkan çocuk araştırmaktan ve merak
etmekten de vazgeçebilir.
Küçük çocuklarda kuralları tekrarlamak ve somut ve soyut olarak onları
ödüllendirmek, kuralların sınırlarını ve sürekliliğini sağlamak açısından çok yardımcı olabilir.
Özellikle küçük çocuklara yapılan uyarılar bazen Anne- Babaların sabrını taşırabilir fakat
çocuğunuzun yapılmaması gereken davranışı içselleştirebilmesi için yeterli farkındalığa ve
oto kontrole sahip olması gerektiğini unutmamalıyız. Ayrıca bu durumun çocuktan çocuğa
değiştiğini ve gelişim süreçleri içerisinde geliştiğini de aklımızın bir köşesinde
bulundurmalıyız. Çocuğunuzda yerleşmesini istediğiniz davranış iyice sağlamlaşana kadar
onu ödüllendirmeye devam etmeye çalışın. Doğru yerde ve doğru zamanda kullanılan “hayır”
çocuğunuzun hayatını düzene soktuğu gibi onu dış çevreye ve sosyal haytada hazırlar.
Çocuklarımızı tehlikelerden uzak tutmak ve hayata hazırlamak için birçok uyarılarda
bulunuyoruz, fakat önemli olan o anda onun enerjisini başka şeye yöneltebilmektir. Örneğin
“Kalemlerinle duvarları boyayamazsın ama istersen bu kağıda resim çizebilirsin” gibi. Bu
şekilde hem çocuk tamamen yapmak istediği bir şeyden uzaklaştırılmamış hem de doğru olan
davranışı öğrenmiş olacaktır. Tabii ki bunu her durumda uygulayabiliriz fakat bu sizi
yıldırmasın unutmayın ki bazen hayatta sadece öyle olması gerektiği için yaptığımız birçok
şey var. Bazı durumlarda çocuklarımızın da bu durumlara alışabilmesi için onara alternatifler
sunamayabiliriz.
BAZI İPUÇLARI:
* “Hayır’ları” yumuşak, sıcak ancak net kararlı bir tonda söyleyin.
*Hayır dediğiniz şeye karşı çocuğun ilgisi artabilir. Sizi defalarca bıktırıncaya kadar bu
isteğini tekrarlayabilir. Sabırla direnebilirseniz amacınıza ve kararlığınıza ulaşmış olursunuz.
*Çocuğun bir şey yapmasına izin vermiyorsanız, çocuğa farklı alternatifler sunmaya çalışın.
*Çocuğunuzun sağlığını ve güvenliğini tehlikeye atmayacak durumlarda çok fazla
müdahaleci olmamaya özen gösterin.
*Kuralların ve sınırların içselleştirebilmesi için onu ödüllendirin.
* “Hayır”larınızı” mutlaka davranışlarınızla destekleyin.