AraWhastapp

Eylül Postası

Eylül 13, 2020

YENİ NORMALDE ESKİ ALIŞKANLIKLAR

Şimdi yaşamımıza yön veren yeni bir tanım var, Pandemi. Artık tüm yaşamamızı bu tanım üzerine düzenlemeye başladığımız bir gerçek. Bu yeni düzen kafamızda birçok soru işaretine de neden oluyor elbette ve anne babalar için en büyük soru işareti de çocuklar. Şimdi “Pandemi Çocukları” için ne yapmalı? Anne ve babalar en az zararla çocuklarına bu dönemi nasıl yaşatmalı? Sağlık kaygılarının ön planda olduğu bu dönem evdeki düzenin değişmesi, sosyal hayatın kısıtlanması ile ruhsal olarak da zorlayıcı bir süreç yaşanmasına neden oldu.

Belki de çocukların dönemini öncesi, sonrası diye bölümlere ayırmak gerekir. Pandemi öncesi çocuklar (Normal Dönem), karantina dönemindeki çocuklar (Anormal Dönem) ve şimdi “Yeni Normal” diye tanımladığımız çevrimiçi ve yüz yüze iletişimin tercihe bırakıldığı, sosyal hayattan birkaç parmak bal çalınan ama yine de evde geçirilmeye çalışılan dönem (Farklı Anormal Dönem). Elbette bu dönemlerde her aile farklı süreçler yaşadı. Her çocuk aynı tepkide bulunmadı, her anne ve baba aynı ölçüde etkilenmedi. Ancak şöyle bir gerçek ile karşı karşıya kalındığını söylemek gerekir; anne ve babalar çocuklarını yeniden tanıdı, ev ortamında kendi tutumlarının ve tahammüllerinin derecesi ile yüzleşti. Şimdi en son noktada gelinen süreç, anne ve babalar işlerine güçlerine döndü, çocuklar da okula. Peki, süreç normale döndü mü? Burada herkesin “Normal” tanımını nasıl algıladığı ve hayatına nasıl aktardığı önemli.

Öncelikle bu zorlu dönemin sadece yetişkinlere özgü olduğunu düşünmemek gerekir. Çocukların duygu ve davranışlarındaki değişimlerin uyum sağlama süreçleriyle ilgili olabileceği göz ardı edilmemelidir. Bu dönem aslında çocuk ve ailenin bir arada paylaşımlarının artmasına olanak sağlayan bir fırsat gibi görünse de birçok aile ve çocuk için artık bu geçerliliğini yitirmiş de olabilir. Artık tahammülün azaldığı, yetişkinin kendine vakit ayırmakta zorlandığı hem ekonomik hem de sosyal açıdan sınırların çizildiği bu dönemde belki de en büyük kaybı çocuklar görüyor bile olabilir. Hâlâ alıştığımızın dışında gelişen olaylar bizi bazı değişimlere zorluyor. O zaman her şeyi gören bir gözle bakmaya çalışırak her değişim ve her alışılmış için ayrı ayrı düşünmeden bazı öneriler de bulunalım.

  • Ev ortamının düzenini yeniden düzenlemeniz gerekmiş olsa da yeni kurduğunuz düzenin sadece yetişkinler için değil, çocuklar için de uygulanabilir olduğuna emin olun.
  • Tablet, telefon gibi teknolojik aletlerin kullanımı yeni dönemde ihtiyaçtan dolayı da arttı; bu artışın kontrolünü sadece çocuklar üzerinde sağlamaya çalışmayın. Teknolojiye eğlence için ayrılan zamanın kontrolü sadece çocuklar üzerinden değil tüm aile bireyleri üzerinden yapılmalıdır.
  • Çocuklara ev içinde yeni sorumluluklar kazandırarak öz bakım becerilerini arttırın.
  • Kitap okuma, resim yapma vb gibi alışkanlıklarını artırmak ve kendi başlarına teknoloji dışında bir şeylerle uğraşmaları için önce eşlik edin sonra teşvik edin.
  • Çocukların zorlayıcı davranışları karşısında öncelikle ne hissettiği üzerine düşünün. Tekrarlayan zorlayıcı davranışların hangi durumlarda ve ne sıklıkla ortaya çıktığını gözlemleyin. Okula gidiyorsa öğretmeninden destek ve öneri isteyin. Okul ve ev ortamındaki davranışlarını gözlemleme üzerine iş birliği yapın.
  • Yetişkin olarak kendi duygu ve düşüncelerinizi, davranışlarınızı içinde bulunduğunuz döneme uyum sağlama açısından değerlendirin. Kaygı ile nasıl başa çıkabildiğiniz önemli çünkü kaygı aynı zamanda öğrenilen bir davranıştır. Çocuğunuz tarafında da öğrenilebileceğini unutmayın. Bu dönemde çocukların bazı zorlayıcı davranışlarının altında yatan nedenlerin arasında kaygı olduğunu söylenebilir.

Özellikle okul öncesi dönemdeki çocukların değişen ve gelişen karakterleri bu dönemde anne ve babaların tuttuğu ışığa çok ihtiyaç duyar. Bu ışığın her zaman çok güçlü ve sabit olmasını, hiç titrememesini beklemek mükemmel anne ve babayı beklemek anlamına gelebilir. Halbuki biz anne ve babanın tuttuğu ışığın istikrarlı bir şekilde aydınlık sağlamasını istiyoruz.

Elvan UCUR

Uzman Psikolojik Danışman & Aile Danışmanı

Bir Gün Eğitim ve Psikolojik Danışmanlık

Leave a comment

Related Posts

Çocuklarda sağ ve sol beyni geliştiren aktiviteler
İnsan beyni sağ beyin ve sol beyin olarak ikiye ayrılır. Peki nedir bu sağ ve sol beyin? Sağ beyin yaratıcılık, sosyal beceriler ve görsel hafıza…
Read More
Esenşehir Anaokulu Geri Dönüşüm Farkındalığı
Çocuklara geri dönüşümü öğretmek neden önemlidir? Doğa, insan, hayvan ve evren sevgisi çocuklara küçük yaşlardan itibaren aşılanabilir. Çocuklara keşfetme imkanı oluşturmak, çevrelerine özenli yaklaşmalarını sağlayacak…
Read More
Esenşehir Ada Anaokulu Geometrik Şekil Etkinlikleri
Öğrendiğimiz geometrik şekiller ve sayıları buluyoruz. KAZANIMLAR VE GÖSTERGELERİ Bilişsel Gelişim Kazanım 1: Nesne/ durum/ olaya dikkatini verir. (Göstergeleri: Dikkat edilmesi gereken nesne/ durum/ olaya odaklanır.) Kazanım…
Read More
Ada Anaokulu Görsel Algı Çalışmaları
Görsel algı görme duyumuzla edindiğimiz verilerin beynimiz tarafından algılanmasıdır. Çocuklarımızın görsel algılarını geliştirebilmek, gördükleri nesneleri daha doğru algılamalarını sağlamak adına görsel algı çalışmaları yapılmaktadır. Bu…
Read More
Anaokulu Matematik Etkinliği
Matematiksel kavramların temeli bebeklikte atılmaktadır. Bebekle çevrelerini izleyerek, dokunarak, koklayarak, tadarak ve sesleri işiterek çevrelerine ilişkin her şeyi doğal bir merakla öğrenmek istemektedir. Büyüklük, ağırlık,…
Read More
Çocuklara İklim Değişikliğini Anlatmak
UNICEF’in COP21 olarak bilinen 21. Birleşmiş Milletler iklim değişikliği konferansı öncesinde yayınladığı bir rapora göre, bugün yarım milyonu aşkın sayıda çocuk sellerin son derece sık görüldüğü…
Read More