Ailenizin sizi yetiştirme yöntemlerini düşündüğünüzde, büyük ihtimalle anımsadığınız şeylerin büyük bir kısmı onların ebeveynliğinde uyguladıkları tutum ve davranışların sizlerde bıraktığı duygulardır. Sizler anne baba olduğunuzda, birçok değişik unsuru bir araya getirerek kendi ebeveynlik tarzınızı oluşturursunuz ve bu şekilde oluşturduğunuz davranış örüntüleri, kendi çocuklarınızın hatırlayacakları şeyleri oluşturacaktır.
Anne ve babaların çocuklarını büyütürken kullandıkları genel davranış tutumlarını “ebeveynlik tutumu” olarak tanımlayabiliriz. Bu tutumlara örnek olarak, izin verici tutum, duyarsız tutum, demokratik tutum ve otoriter ebeveyn tutumu olarak dört farklı tutum olarak incelenmektedir.
İzin Verici veya Anlayışlı Ebeveynlik Davranışları
İzin verici anne ve babalar çoğunlukla sıcak ve naziktirler. Nezaket ve samimiyetlerinin yanında, çocuklarına sınır koymazlar ve olumlu davranışlar göstermelerine dair kesin talepleri yoktur. Çocuklarının her davranışına karşı sakin ve yumuşak davranırlar ve daima hoşgörülü yaklaşırlar. Anne baba olmaktan ziyade, çocukları için sanki birer arkadaş gibidirler.
Örneğin; Ayşe ile Ahmet’in annesi izin verici bir annedir. Çocuklarının okulunda, tüm çocuklara seçmeli derslerle ilgili bir form verilir. Ayşe eve geldiğinde forma bakan annesi çok seçeneği olmuş olmasının çok güzel olduğunu söyler ve Ayşe yetenekli olduğu bir dersi seçmek istemediğini söylediğinde annesi onu sorgulamaz ve çocuğunun kararını onaylar. Bu durumda, annesinin Ayşe’nin düşüncesini onaylaması ve firiklerine saygı duyduğu görülse de içinde bulunduğu durumu sorgulamayarak aslında çocuğuna rehberlik etme ihtimalini de kaybetmiş olduğu söylenebilir.
İzin verici ve hoşgörülü tutum içerisinde büyüyen çocuklar sınırlarla yetişmediği ve isteklerini düzenlemeyi ve ertelemeyi öğrenemedikleri için sonraki zamanlarda her durum ve ortamda nasıl istiyorsa o şekilde davranabileceği düşüncesini kazanmış olur. Sosyal ilişkilerinde benmerkezci olabilir ve problem çözmek ile ilgili yöntemler geliştirmekte zorlanabilirler.
Otoriter Ebeveynlik Davranışları
Otoriter bir tutumda hareket eden anne ve babalar katı bir disiplin şekline sahiptir. Belirledikleri kuralları koyma sebeplerini nadiren açıklarlar, fakat çocuklardan belirledikleri kurallara sorgusuz, itirazsın bir şekilde uymalarını beklerler. “Kurallara uymalısın çünkü ben öyle söyledim” yada “Çünkü ben öyle istiyorum” sözleri çok yaygındır. Çoğunlukla çocuklarından beklentileri yüksektir.
Örneğin; Ali’nin otoriter tutuma sahip bir babası vardır. Ali okuldan eve döndüğünde hiç ara vermeden ödevlerine başlaması ile ilgili katı bir kural vardır. Bu kuralın esnemesi ve uygulanmaması da mümkün değildir. Ali kendini yorgun hissetse veya dersini yapmak istemese de hemen başlamak zorundadır. Otoriter tutuma sahip babası onun yerine karar verir ve Ali ile bu konuda konuşup tartışma gereği duymaz. Sonuç olarak Ali, kendine güveni olmayan, yeteneklerine inanmayan biri yada ebeveyn ve çevresine kendisini göstermeye çalışarak asi davranışlara sahip olan biri olabilir. Karar verme, kendi davranış ve kararlarının sorumluluğunu alma, kendisini net bir şekilde ifade etme gibi becerileri, ebeveynleri ona fırsat tanımadıkları için elde edemez.
İhmal Eden Ebeveynlik Davranışları
İhmal eden anne ve babalar çocuklarının görünen veya görünmeyen ihtiyaçlarının farkında değildirler. Soyut yada somu tüm ihtiyaçlarına karşı ilgisizlerdir. Çocuklarına ilgi ve şefkat göstermeyen ebeveyn tutumuna sahiplerdir. Çoğunlukla ev dahilindeki konular içinde sınır koymazlar, zorlamada bulunmaz ama çocuklarının ihtiyaç duyduğu sevgi ve ilgiyi de göstermezler.
Örneğin; Zeynep’in duyarsız ve ihmal eden bir annesi vardır. Annesiyle birlikte evde olduklarında Zeynep sık sık annesinden oyun oynaması isteğinde bulunur ama annesi her defasında evde işi olduğunu yada yorgun olduğunu söyleyerek kabul etmez ve bu zamanı telefonda arkadaşlarıyla konuşarak ve v izleyerek geçirir. Bu süreç içerisinde Zeynep devamlı tabletiyle oyun oynamaya ve yaşına uygun olmayan videolar izlemeye devam eder ama annesi bu dutumla ilgili herhangi bir düzenlemeye yapmaya öneride bulunmaya çalışmaz. Bu durumda ilgisiz büyüyen Zeynep zamanla kendisine ve çevresine zarar verici tutumlar geliştirecek tutumlar sergilemeye yatkın olabilir.
Demokratik Ebeveynlik Davranışları
Demokratik davranışa sahip ebeveynlik, psikolog, pedagog vb. ve alanda çalışan uzmanlar için en çok tercih edilen davranış şekilleridir . Anne ve babalar, bu tutuma sahip olduklarında .çocuklarını destekler ve ihtiyaçlarına cevap vererek onları maddi ve manevi olarak beslemeye çalışırlar. Bir karar alma sürecinde çocuklarından da fikir alırlar ve sonuca dair açıklama yapmaya zaman ayırırlar. Elbette her konuda aynı fikirde olamasalar da çocuklarıyla uzlaşmak konusunda çaba gösterirler. Çocukları için en önemli rehber olmalarının yanında önemli kuralları da beraber oluşturmaya özen gösterirler. Bu kurallar itidalli ve açıktırlar. Çocuklarını yapabileceklerinin fazlasına dair zorlamalarda bulunmak yerine, yetenekleri ölçüsünde başarmalarına yardımcı olmaya çalışırlar.
Örneğin; Doruk’un demokratik davranış tutumunu benimseyen bir ailesi vardır. Çocuklarının okulunda, tüm çocuklara seçmeli derslerle ilgili bir form verilir. Doruk eve geldiğinde forma bakan annesi öncelikle onu nasıl bir seçim yapması istediği konusunda dikkatlice dinler. Fikrini dinledikten sonra bunun onun için iyi bir seçenek olup olmadığına karar verirler. Kararlarını ve neden bu seçeneği seçtiklerini açıklayarak netleştirirler. Sonuç olarak Doruk, seçiminin değerli olduğunu bilir, hayatında ne yapacağı ile ilgili karar verebileceğine dair kendine güvenir ve burada aldığı ebeveyn desteğini önemser. Kendini bulunduğu ortama göre düzenlemesi gerektiğinde, çatışmaları çözmek için ebeveynlerinin onunla kullandığı stratejilerin aynısını kullanabilir.
Şimdiye kadar yapılan birçok araştırmanın bize gösterdiği, demokratik bir ebeveyn olmanın çocuklar için daha yüksek özgüven, sosyal beceri, problem çözme becerileri ve akademik performans için büyük önem göstermektedir.
Ada Anaokulunda; bu sorumlulukla uygulanan Gelişimsel / Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Programında çocukların tüm gelişim alanlarının ( Bilişsel – Duyuşsal, Sosyal – Duygusal, Fiziksel – Motor, Dil, Özbakım ) gözlem ve analizi yapılır. Çocuğun yararı ilkesiyle merkezinde çocuğun yer aldığı, aile ve eğitimci işbirliğinde bir danışmanlık ve rehberlik hizmeti sunulur.